top of page

Yargıtay Kararları Işığında Fazla Mesai Ücretinin İspatında Ücret Bordrosu

Av. Ahmet KEREMOĞLU

Uygulamada karşımıza en çok çıkan işçilik alacaklarından biri de fazla mesai alacağıdır. Fazla mesai alacağının ispatında işçi, fazla çalışma yaptığını; işveren ise yapılan fazla çalışmanın ücretinin ödendiğini ispatlamak zorundadır.


Yargıtay 9. HD. 2016/30119 E., 2020/14681 K., 04/11/2020 T. kararında,

"İş hukukunda çalışma olgusunu, bu kapsamda fazla mesai yaptığını, tatillerde çalıştığını iddia eden işçi, karşılığı ücretin ödendiğini de işveren kanıtlamalıdır."

demiştir.


Uygulamada bazı işverenler tarafından işçiye imzalatılan matbu iş sözleşmelerinde bulunan, “Fazla mesai alacaklarımı aldım.” şeklindeki hükümlerin geçerliliği olmayıp ispat edilmesi halinde fazla çalışma alacağının hüküm altına alınabileceği açıktır.


İşçi, fazla çalışma yaptığını her türlü delille ispat edebilir. Ancak ifade etmek gerekir ki, Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 199 uyarınca, bir alacağın ispatında öncelikli delil belge olup belgenin bulunmaması ya da gerekli şartları haiz olmaması durumunda fazla çalışmayı ispat için diğer delillere de başvurulabilir.


Yargıtay tarafından yerleşik uygulama haline gelen ilke kararına göre,

“Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.”

Yargıtay 9. HD. 2015/25462 E., 2018/22543 K., 06.12.2018 T. Kararı, Yargıtay 9. HD. 2016/2003 E., 2019/11470 K., 20.05.2019 T. kararları da aynı yöndedir.


4857 sayılı İş Kanunu’nda düzenlenen işveren yükümlülüklerinden biri de işçiye ücret hesap pusulası vermektir. “Ücret hesap pusulası” başlıklı 37 nci maddenin 1 inci fıkrasına göre,

“işveren işyerinde veya bankaya yaptığı ödemelerde işçiye ücret hesabını gösterir imzalı veya işyerinin özel işaretini taşıyan bir pusula vermek zorundadır”. Bu ücret hesap pusulasında “ödemenin günü ve ilişkin olduğu dönem ile fazla çalışma, hafta tatili, bayram ve genel tatil ücretleri gibi asıl ücrete yapılan her çeşit eklemeler tutarının ve vergi, sigorta primi, avans mahsubu, nafaka ve icra gibi her çeşit kesintilerin ayrı ayrı gösterilmesi gerekir”.

İş Kanununa İlişkin Fazla Çalışma Ve Fazla Sürelerle Çalışma Yönetmeliği 10 uncu maddesi de, işverenin, işçiye fazla mesai yaptırması halinde işçinin ne kadar süre fazla mesai yaptığını gösteren bir belge düzenlemek zorunda olduğunu, bu belgenin imzalı halinin işçinin özlük dosyasında saklanması, ücretinin de 4857 sayılı İş Kanunu’nun 32 ve 34 üncü maddelerine göre ödenmesi gerektiğini, bu ödemelerin ise ücret bordrolarında ve ücret hesap pusulalarında açıkça gösterilmesi gerektiğini ifade etmiştir.


Yargıtay yönünden güçlü bir yazılı delil niteliğine sahip olan ve birçok karara ev sahipliği yapan ücret bordroları fazla çalışma yapıldığının ispatı konusunda en çok kullanılan deliller arasında yer almaktadır. Bir diğer ifadeyle ücret bordroları, iş dava ve yargılamalarında kullanılan en temel belgelerden biridir.


Ücret bordrolarının düzenlenmesinde meydana gelen çeşitli ihtimaller bu belgeye verilen değeri ciddi biçimde etkileyebilmektedir. Ücret bordrosunda fazla çalışma tahakkunun bulunup bulunmaması, tahakkukların sembolik olup olmadığı, ücret bordrosunun imzalı olup olmaması, ihtirazi kayıt içerip içermemesi, bordro hilesinin var olup olmaması bordronun ispat kuvvetini ve değerini etkileyen hususlardır.


a)İmzalı, İhtirazi Kayıt Konulmamış ve Fazla Çalışma Tahakkuku Bulunan Bordrolar

İşçinin imzasını taşıyan ve ihtirazi kayıt ileri sürülmeyen bordro, sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Yargıtay 9. HD. 2010/18174 E., 2012/25327 K., 02.07.2012 T. kararında,

“Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı lehine tanık beyanlarına istinaden haftalık 15 saat üzerinden %30 hakkaniyet indirimi ile fazla mesai ücreti hesap edilmiş, bu miktardan davacıya 14.6.2004-14.1.2008 tarihleri arasında ödenen fazla mesai ücreti mahsup edilmiştir. Dairemizin kararlılık kazanmış içtihatlarına göre, işçinin ihtirazi kayıtsız imzaladığı bordrolarda yazılı olandan daha fazla çalıştığını yazılı belge ile ispatı gerekmektedir. Dosyaya sunulu davacının imzasını havi bordrolarda ihtirazi kayıt bulunmamaktadır. Davacı bordrolarda yazılı olandan daha fazla çalıştığını eş değer yazılı delil ile ispat edememiştir. O halde davacının imzaladığı fazla mesai tahakkuku bulunan aylar dışlanmak sureti ile fazla mesai tahakkuku bulunmayan aylar için fazla mesai ücreti hesaplanması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi hatalıdır.”

diyerek imzalı ücret bordrolarının bulunması durumunda ücret bordrosunun kesin delil olarak değerlendirilmesi, tanık beyanlarına itibar edilmemesi ve fazla mesai tahakkuku bulunan ayların dışlanması gerektiğini ifade etmiştir.


Fazla çalışma tahakkuku bulunan ve ihtirazi kayıt konulmadan imzalanmış bordronun aksi senede karşı senetle ispat kuralı gereği eş değer bir belge ile kanıtlanabilir. Eş değer belgelere işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, puantaj kayıtları, log kayıtları, silah devir teslim ve rapor defteri örnek olarak verilebilir. Yargıtay 9. HD. 2010/5844 E., 2012/12961 K., 16.04.2012 T. kararında,

“…davacı, bordrolarda yazılı olandan daha fazla mesai yaptığını dosya içerisinde bulunan puantaj kayıtları, silah devir teslim ve rapor defteri ile iç yazışmalarla kanıtlamıştır. Bilirkişi de bütün belgeleri dikkate alarak davacının bordrolarda yazılı olandan daha fazla mesai yaptığını tespit etmiş ve fazla mesai ücreti hesaplamıştır. Saptanan bu durum karşısında ve yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular ile ilke kararı göz önünde tutulduğunda bilirkişi raporu değerlendirilerek fazla çalışma ücretine hükmedilmesi gerekirken reddine karar verilmesi isabetsizdir.”

diyerek işçinin bordroda görünenden daha fazla mesai yaptığını dosyada bulunan yazılı delille ispat edebileceğine hükmetmiştir.


İhtirazi kayıt konulmadan imzalanan ve fazla çalışma tahakkuku bulunan ücret bordrolarının varlığında, bu ücret bordrolarının aksi eş değer yazılı bir belge ile ispat edilemiyorsa fazla çalışma hesabı yapılırken dışlama işlemi yapılır. Yargıtay 9. HD. 2016/17146 E., 2020/5907 K., 18.06.2020 T. kararında,

“İşçinin imzasını taşıyan bordro, sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. Bordroda davacının imzası ve fazla mesai tahakkuku var ise o ayın fazla mesai hesaplamasında dışlanması gerekir.”

diyerek ihtirazi kayıt konulmadan imzalanmış bordronun varlığında bu ayların dışlanması yani ilgili ayın fazla çalışma hesabında dikkate alınmaması gerektiğine dikkat çekmiştir.


İşçinin bordronun sahte olduğuna yönelik bir itirazının bulunması durumunda sahtelik iddiası incelenmelidir. Yargıtay 22. HD. 2015/29737 E., 2018/7756 K., 26.3.2018 T. kararında,

“…Davacı vekili dava dilekçesinde iddia ettiği ve temyiz dilekçesinde tekrar ettiği üzere maaş bordrolarının bazılarındaki imzaların müvekkiline ait olmadığını beyan etmektedir. Davacı tarafın bordrolardaki imzaların kendisine ait olmadığı yönündeki itiraz dikkate alınmamıştır. Mahkemece yapılacak ilk iş, hangi ay bordrolarındaki imzanın davacıya ait olmadığını açıklattırılarak…uzman bilirkişiye imza incelemesi yaptırılarak, bu belgelerin gerçekten davacı tarafından imzalanıp imzalanmadığı hususu duraksamaksızın belirlenmelidir…”

diyerek işçi vekili tarafından bir kısım bordrolardaki imzaların müvekkiline ait olmadığı iddiasının incelenmemesinin hatalı olduğunu vurgulamıştır.


b)İmzalı ve İhtirazı Kayıt Konulmuş veya İmzasız ve İhtirazi Kayıt Konulmuş ya da Hem İmzasız Hem de İhtirazi Kayıt Konulmamış ve Fazla Çalışma Tahakkuku Bulunan Bordrolar

İşçi, fazla çalışma tahakkuku bulunan bordroyu imzalamasına rağmen bordroya ihtiraz kayıt koymuşsa veya imzalamamış ve ihtirazi kayıt koymamışsa ya da hem imzalamamış hem de ihtirazi kayıt koymamışsa artık bordroda gözükenden daha çok fazla çalışma yaptığını her türlü delille ispat edebilecektir. Özetle, bordrolarda oluşacak bu üç durumun da hukuki sonuçları aynı şekildedir. Yargıtay 22. HD. 2017/17565 E., 2018/24492 K., 15.11.2018 T. kararında,

“…İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir.”

diyerek ihtirazi kaydın var olması halinde daha fazla çalışma yapıldığı her türlü delille ispat edilebilecektir.


Uygulamada işveren tarafından dosyaya sunulan ücret bordrolarının bir kısmı imzalı iken bir kısmı imzasız olabilmektedir. Böyle bir durumda imza bulunan aylara ilişkin bordroların esas alınması gerekirken, imza bulunmayan aylarda ise tanık dahil her türlü delile başvurulabilecektir.


Ücret bordrolarında imza bulunması durumunda dışlama işlemi yapılırken, imza bulunmayan aylar bakımından mahsup işlemi yapılır. Dışlama ile mahsup işlemi arasındaki temel fark, mahsup işleminde imzalı ücret bordrosunun olduğu ayda hesaplama yapılır ve yapılan ödeme mahsup edilir, dışlama işleminde ise yapılan ödemenin miktarına bakılmaksızın söz konusu ay, tespit ve hesaplamada göz önüne alınmaz.


c)Fazla Çalışma Tahakkuku Boş Ya Da “0” Olan, İmzalı Ve İhtirazi Kayıt Konulmamış Bordrolar

Ücret bordrosunda fazla çalışma sütunu olmasına rağmen bu sütun boş ise, yani fazla çalışma tahakkuku yoksa veya fazla çalışma sütununda “0” yazması durumunda, bordro işçi tarafından imzalanmış olsa bile işçi aleyhine delil teşkil etmeyecek ve bordronun aksi tanık dahil her türlü delille ispat edilebilecektir. Yargıtay 22. HD. 2017/8459 E., 2017/12501 K., 29.05.2019 T. kararında,

“…Somut olayda davacının davalı işyerinde 21.07.2010-28.12.2012 tarihleri arasında kepçe operatörü olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. Dosya içerisinde davacının hizmet süresi içerisinde davacı işçi tarafından imzası inkar edilmeyen ve fazla mesai tahakkuku bulunan bordrolar yer almaktadır. Mahkemece, bu husus göz önüne alınarak fazla mesai alacağının reddine karar verilmiştir. Ancak bazı aylarda bordrolar davacı işçi tarafından imzalanmış ve fazla mesai sütunu yer almış olsa da söz konusu sütunun boş nitelikte ve tahakkuk yapılmamış halde olduğu; bordrodaki tutarın ise banka aracılığıyla ödenmiş olduğu görülmüştür. O halde bu nitelikteki aylar için imzalı bordrolar dikkate alınamayacak olup bu aylara ilişkin yansız ve husumeti bulunmayan tanıklar dinlenerek fazla mesai yapılıp yapılmadığı tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu hususun gözetilmemesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.”

diyerek ücret bordrosunda fazla çalışma sütunu boş ve tahakkuk yapılmamış aylar bakımından işçinin imzası bulunsa dahi bordroların dikkate alınamayacağını ifade etmiştir.


Yargıtay 9. HD. 2008/3009 E., 2009/18484 K., 02.07.2009 T. kararında,

“…Dairemiz yerleşik uygulamasına göre, fazla mesai alacaklarının bu şekilde bordroda sıfır (0) olarak gösterilmesi, herhangi bir tahakkuk ve ödeme içermemesi halinde davacı işçi, bu alacaklarla ilgili çalışmasını ispatlaması durumunda fazla çalışma alacağına hak kazanır…”

diyerek fazla çalışma sütununun “0” olarak gösterilmesi durumunda da bordroların işçi aleyhine hüküm etmeyeceğini ifade etmiştir.


d)Sembolik Ücret Bordroları

Uygulamada sık sık gündeme gelen bir diğer husus ise, ücret bordrolarındaki fazla çalışma tahakkuklarının sembolik olması durumudur. Bununla işverenler Kanunu dolanarak işçilerin fazla mesailerini talep etmelerini engellemek istemektedirler.


Fazla mesai tahakkuklarının sembolik olması durumunda işçi, fazla çalışma alacağı olduğunu her türlü delille ispat edebilir. Bu durumda ücret bordrosuna kesin delil olarak itibar edilemeyeceğinden dışlama değil, mahsup işlemi işlemi yapılır. Yargıtay 9. HD. 2016/27594 E., 2020/5017 K., 08.06.2020 T. kararında,

“…İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, kural olarak bordro hilesi taşımadığı sürece işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yapıldığını yazılı delillerle kanıtlanması gerekir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazî kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Keza bordro hilesi bulunmadığı ve bordro ile fazla mesai ücreti ödenmiş ve ihtirazı kayıt konmamış ise tanık beyanlarına dayalı fazla çalışma tespitinde ödenen ayların dışlanması, aksi halde ise ödenenlerin mahsup edilmesi gerekir. Başka bir anlatımla, işverence işçilerin fazla çalışma ücreti talep etmesine engel olacak şekilde sembolik fazla çalışma tahakkukları yapılırsa bu aylar fazla çalışma hesabından dışlanmaz ancak yapılan fazla çalışma ödemeleri tespit edilen fazla çalışma ücreti alacağından mahsup edilir. Yapılması gereken, mahkemece kabul edilen ücret üzerinden fazla çalışma alacaklarının hesaplanması ve ücret bordrolarında yazılı miktarların mahsubu sureti ile fazla mesai ücretinin tayini için bilirkişiden denetime elverişli rapor aldırmak ve sonucuna göre talep hakkında takdiri indirim hususu da değerlendirilerek bir karar vermektir.

diyerek sembolik tahakkukların varlığında her türlü delille işçinin fazla çalışma alacağının hesaplanmasını, ücret bordrolarındaki sembolik tahakkukların ise mahsup etmek suretiyle hesaplamaya dahil edilmesi gerektiğini bildirmiştir.


Yargıtay 9. HD. 2016/12008 E., 2020/1047 K., 23.01.2020 T. kararında,

“…Dosyaya sunulan imzalı ücret bordrolarında genel olarak aylık 50 TL fazla mesai ödemesi yer almakta olup dosyadaki delil durumuna göre yapılan ödemenin sembolik düzeyde kaldığı, fazla çalışmanın tamamını karşılamaktan çok uzak olduğu anlaşılmakla fazla çalışma ücretinin hüküm altına alınması isabetli ise de yapılan ödeme tutarlarının mahsup edilmemesi hatalıdır…”

diyerek, yine Yargıtay 9. HD. 2016/8503 E., 2019/20065 K., 18.11.2019 T. kararında,

“…Somut uyuşmazlıkta, davacının haftada 5,5 saat fazla mesai yaptığı dosya içeriği ile kanıtlanmış olup işveren tarafından davacının imzası karşılığında bordrolarda sembolik tahakkuklar yapıldığı anlaşılmaktadır. Bazı aylar için 2-4 saat fazla mesai tahakkukları yer aldığından, tahakkuk içeren imzalı bordroların dönemlerinin dışlanması yerine ödemenin mahsubu yapılmalı…”

diyerek gerek fazla çalışılan saat gerekse ödenen fazla çalışma ücreti bakımından sembolik tahakkukların varlığında mahsup işlemi yapılması gerektiğine dikkat çekmiştir.


Burada ayrıca ifade etmek gerekir ki, mahsup işlemi hakkaniyet indiriminden önce değil sonra yapılmalıdır. Yargıtay 9. HD. 2016/24784 E., 2020/6770 K., 05.06.2020 T. kararında,

“…Somut uyuşmazlıkta; dosyada mübrez ücret bordrolarının bazılarında sembolik olarak tahakkuk ettirilen fazla mesai ücretleri nedeniyle bu ayların hesaplamada dışlanmaması yerinde ise de; bu fazla mesai ödemelerinin varlığı karşısında, hesaplanan fazla mesai ücretinden karineye dayalı makul indirim sonrası bulunacak tutardan ücret bordrolarında ki fazla mesai tahakkukları toplamının mahsubu gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır…”

diyerek mahsup işleminin hakkaniyet indiriminden sonra yapılması gerektiğini ifade etmiştir.


e)Hileli Ücret Bordroları

İşçinin ücretinin bir kısmının fazla çalışma ücreti adı altında ödenmesi Yargıtay kararlarında bordro hilesi olarak nitelendirilmekte, böyle bir durumda fazla mesai tahakkukları hiçbir şekilde değerlendirmeye alınmamakta, mahsup işlemi dahi yapılmamaktadır. Yargıtay 9. HD. 2017/11110 E., 2019/13720 K., 19.06.2019 T. kararında,

“…Dairemizce fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil alacaklarına yönelik tahakkukların son derece sembolik olması veya değişen oranlarda fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil tahakkukları yapıldığı halde, sonuçta ödenen ücretin değişmediği durumlarda ücretin bir kısmının fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil olarak gösterildiği kabul edilmekte olup somut uyuşmazlıkta da durum bu şekilde olmakla fazla mesai tahakkukları bakımından hileli bordrolara itibar edilerek sonuca gidilmesi hatalıdır. Bordrolarda gösterilen 1020 TL ücretin, ücretin kendisi olduğu ve davacının net 1020 TL ücret aldığı kabul edilerek hüküm altına alınan diğer alacaklarda bu ücret miktarına göre yeniden hesaplanmalıdır…”

diyerek fazla mesai alacağının temel ücretin içerisinde gösterilmesini ve sonuç ücretin aynı kalması sebebiyle bordro hilesinin var olduğuna, sonuç olarak bu bordroların dikkate alınmaması gerektiğine karar vermiştir.


Yargıtay 9. HD. 2015/21075 E., 2018/14840 K., 05.07.2018 T. kararında,

“…İlke olarak bordrolarda tahakkuk var ise ve imzalı ise daha fazla mesai yapıldığı belgeyle kanıtlanmadığı sürece fazla mesai ve tatil ücret alacaklarının reddi isabetlidir. Ancak dairemizin yerleşik uygulaması gereği ücretin bir kısmının bordroda fazla mesai alacağı olarak gösterilmesi (bordro hilesi) bordroda görünen miktarların maktu olması veya ücret miktarının ihtilaflı olması halinde işçinin tanık beyanlarıyla ispat ettiği fazla mesai ve hafta tatili çalışmaları karşılığı ücret alacağının hesaplanarak hüküm altına alınmasıdır. Bu durumda bordro hilesi bulunmadığı takdirde ödenen miktarların dışlanması değil mahsubu yoluna gidilmelidir…”

demiştir.


Hileli ücret bordrosunun imzalı veya imzasız olması ya da bordroya ihtirazi kayıt konulup konulmaması yahut ödemenin banka kanalıyla yapılıp yapılmaması da sonuca etkili olmayıp bordro fazla çalışma alacağı hesabında hiçbir şekilde dikkate alınmaz. Yargıtay 9. HD. 2014/11074 E., 2015/26460 K., 28.09.2015 T. kararında,

“…Mahkemece, fazla çalışma alacağı davalı işveren tarafından tahakkuk ettirilerek ödendiği gerekçesiyle reddedilmiş ise de; tahakkuk ettirilerek fazla çalışma adı altında ödenen kalemlerin davacının gerçek ücretini oluşturduğu, nitekim aylık ücret olarak tahakkuk ettirilip ödenen miktarların, davacı tanıkları ve emsal ücret araştırması ile doğrulanan ücret miktarının dahi altında kaldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, bordrolara itibar edilmeksizin, davacı tanık beyanları ile doğrulanan fazla çalışma ücreti alacağının makul oranda taktiri indirim konusunda bir değerlendirmeye tabi tutularak sonucuna göre hüküm altına alınması gerektiğinin düşünülmemesi isabetsizdir…”

diyerek bordro hilesinin varlığı durumunda bordrolara itibar edilmemesi gerektiğini, fazla çalışmanın her türlü delille ispat edilebileceğini ifade etmiştir. O halde ücret bordrolarında bordro hilesi yapılmışsa artık işçi fazla çalışma tahakkuku içeren bordro imzalı dahi olsa bordroda gözükenden daha çok fazla çalışma yaptığını her türlü delille ispat edebilecektir.


f)Ücret Bordrosunda “Fazla Mesai Yapmadım.” Yazması

Uygulamada ücret bordrolarında “Fazla mesai yapmadım.”, “Fazla mesaimi aldım, fazla mesaim yoktur.”, “İstihkakımı aldım, fazla çalışmadım.” ve bunlara benzer yazılı beyan ve ibarelerin yer aldığı görülmektedir. Ücret bordrolarındaki bu ibarenin geçerliliği önem arz etmektedir. Bu tür yazı ve kayıtların geçerliliği konusunda Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, kayıtların iş sözleşmesi devam ederken alındığından bahisle geçersiz olduğunu ifade etmektedir. Yargıtay 9. HD. 2007/29051 E., 2008/28165 K., 21.10.2008 T. kararında,

“…Davacı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, izin ücretinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Davacının İmzasını taşıyan 2001 yılı aralık ayı ve sonrasına ait aylık ücret bordrolarında "fazla mesai yapmadım, aylık istihkakımı tam olarak aldım" ibaresi yazılıdır. Ancak söz konusu bordrolarda fazla mesai tahakkuku bulunmamaktadır. Taraflar arasında iş ilişkisinin devam ettiği sırada ücret bordrolarına eklenen bu tür ifadelerin geçerli olmadığı kabul edilmelidir. Davacı işçi bahsi geçen dönem içinde fazla çalıştığını kanıtlaması durumunda zamlı olarak karşılığını talep edebilmelidir. Aynı döneme ilişkin ücret bordrolarının bir kısmında ücret bordrolarında "hafta tatillerinde çalışmadım", "hafta tatili ve genel tatil günlerinde çalışmadım", "aylık istihkakımı tam olarak aldım" ibareleri yazılı ise de iş ilişkisi devam ettiğinden bu ifadenin geçerli olmadığı kabul edilmelidir…”

diyerek iş ilişkisinin devamı süresince alınan bu kayıtların muteber olamayacağını ve işçinin fazla çalışma yaptığını her türlü delille ispat edebileceğine karar vermiştir.


g)Fazla Mesai Tahakkuku İçeren İmzasız Ücret Bordrosunun Banka Yoluyla Ödenmesi

Uygulamada bazı iş yerlerinde işçilere ücret bordrosu imzalatılmazken işçilerin yaptığı fazla çalışma alacaklarının banka kanalıyla ödendiği görülmektedir. Böyle bir ihtimalde fazla çalışma tahakkuku içeren imzasız ücret bordrolarının banka aracılığıyla ödenmesi durumunda, işçinin daha çok fazla çalışma yaptığını her türlü delille ispat edebileceğini ve banka kanalıyla ödenen fazla çalışma tahakkuklarının mahsup edilmesi gerektiğini belirtmektedir. Yargıtay 9. HD. 2016/19739 E., 2020/7049 K., 02.07.2020 T. kararında,

“…Dairemizin yerleşik uygulaması imzasız bordrolardaki fazla mesai tahakkuklarının bankaya yatırılması halinde ilgili ayın dışlanmaması ve fakat fazla mesai karşılığı ödenen miktarın takdiri indirim yapıldıktan sonra mahsubu şeklindedir. İmzasız bordrolara dayanılarak fazla mesai tahakkuku bulunan ayların dışlanması hatalıdır. Mahkemece yapılacak iş hesap dönemine ilişkin tüm bordrolar ve banka kayıtları getirtilerek fazla mesai tahakkuku bulunan imzasız aylara ilişkin bordrolardaki tahakkukları yukarıda belirtilen usule göre mahsup etmesidir. Mahsup yerine dışlama yapılması hatalıdır…”

diyerek eski kararlarının aksine fazla çalışma alacaklarının banka kanalıyla ödenmesi durumunda artık dışlama yerine mahsup işlemi yapılması gerektiğini ifade etmiştir.


Yargıtay 9. HD. .2016/12839 E., 2020/1063 K., 23.01.2020 T. kararında benzer şekilde,

“…İşçinin imzasını içermeyen bordrolarda fazla çalışma tahakkuku yer aldığında ve tahakkukta yer alan miktarların karşılığı banka hesabına ödendiğinde, tahakkuku 17 aşan fazla çalışmalar her türlü delille ispatlanabilir. Tahakkuku aşan fazla çalışma hesaplandığında, bordrolarda yer alan fazla çalışma ödeme tutarları mahsup edilmelidir…”

diyerek fazla çalışma tahakkuku içeren ve banka kanalıyla ödenen imzasız ücret bordrolarının aksinin ispatında işçinin yazılı delille bağlı olmadan her türlü delille ispat faaliyeti yürütebileceğine karar vermiştir.




Comments


bottom of page