İşyeri kayıtları, işveren tarafından işyerine ilişkin olarak düzenlenmiş ve işyerindeki çalışma düzenini belirlemeye, işçinin günlük, haftalık veya aylık çalışma saatlerini ortaya koymaya yarayan her türlü yazılı belgedir. Örneğin, işyeri giriş ve çıkış saatlerini gösteren puantaj kayıtları veya benzeri kayıtlar, e-mail kayıtları, işyeri iç yazışmaları, çalışma çizelgesi, mesai cetveli, takograf kayıtları, GPS kayıtları, GPRS kayıtları, servis kayıt formları, işveren tarafından yapılan duyurular, bilgisayar ile çalışılması halinde şifre kayıtları, log kayıtları ve bunlara benzer nitelikteki ispat araçlarıdır.
İşyeri giriş ve çıkış kaydını gösteren belgelerden olan puantaj kayıtları, işçinin fiilen çalıştığı süreleri gösteren mesai takip çizelgesi olarak ifade edilebilir.
Puantaj Kayıtlarında İşçinin İmzası
İşyeri kayıtlarında işçinin imzası olmasa bile bu kayıtlara itibar edileceği Yargıtay uygulaması haline gelmiştir. Yargıtay 7. HD. 2013/4298 E., 2013/2137 K. 04.03.2013 T. kararında;
“Somut olayda dosyada işyerinde yapılan çalışma günlerine ilişkin aylık puantaj kayıtları bulunmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı işverenlikçe düzenlenen aylık puantaj kayıtları davacının imzasını taşımadığından davacı tanıklarının beyanlarına göre hesaplama yapılmıştır. Davalı işyeri resmi bir kurum olan belediyeye ait olup puantaj kayıtlarının imzasız olması söz konusu puantaj kayıtlarını geçersiz kılmaz. Kaldı ki delillerin bu yöndeki takdiri bilirkişiye değil mahkemeye aittir. Bilirkişi alternatif hesaplamayla puantaja itibar edilmesi veya edilmemesi ihtimallerine göre hesaplamayı gösterebilir. Bilirkişinin mahkeme hakimi yerine delil takdiri yapması, puantaj kayıtlarına itibar etmemesi yetki sınırlarının aşılması niteliğindedir. HUMK'nun 290. maddesi uyarınca resmi belge olan puantaj kaydının aksinin aynı kuvvete haiz bir başka kayıt ve belgeyle kanıtlanması gerekir. Mahkemece resmi bir kurum olan davalı ... yetkililerince onaylanmış ve düzenli tutulmuş puantaj kayıtları değerlendirilerek ulusal bayram genel tatil talebi hakkında bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.”
demiştir. Yargıtay, davalı Belediyeye ait işyerinde çalışan davacı işçinin işe giriş ve çıkış kayıtlarını gösteren puantaj kayıtlarında imzasının bulunmamasının bu kayıtları geçersiz kılmayacağını ancak yazılı belge mahiyetindeki puantaj kayıtlarının aksinin aynı kuvveti haiz bir başka kayıt veya belge ile ispat edilebileceğini belirtmiştir.
Aynı yönde Yargıtay 9. HD. 2013/27355 E., 2013/23747 K., 27.12.2013 T. kararında;
“Dosya içine davacının işe giriş çıkış saatlerini gösteren kart okuma kayıtları sunulmuştur. Bilirkişi tarafından olumlu ya da olumsuz olarak değerlendirilmeyen bu kayıtlara mahkemece davacı ve davalı tanık beyanları ile uyuşmaması, davacının imzasını içermemesi, davacı şirket dışında başka bir şirket tarafından tutulduğunun beyan edilmemesi nedenleri ile itibar edilmemiş ise de, söz konusu kayıtlarda çoğu zaman normal mesai saatlerinden daha sonraki saatlerde işyerinden çıkışları gösteren kayıtlar mevcuttur. İşyerinde giriş çıkışların kart sisteminde olması nedeniyle davacının kayıtlarda imzasının olmaması da son derece doğaldır. Bu itibarla işe giriş çıkışı gösteren kart okuma kayıtlarının bulunduğu dönem bakımından bu kayıtlara göre; bulunmayan dönem bakımından ise şimdiki gibi davacının fazla mesai ile ulusal bayram ve genel tatil alacaklarını hesaplattırılmalı, davacı temyizinin olmadığı da gözetilerek fazla mesai ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının çıkıp çıkmamasına göre de davacı işçilik alacaklarının ödenmemesi nedeniyle sözleşmeyi feshettiğinden fesih olgusunu tekrar değerlendirilmelidir.”
demiştir. Yargıtay bu kararında özetle, işyeri giriş ve çıkış kayıtlarını gösteren puantaj kayıtlarında işçinin imzasının olmamasının tek başına bu kayıtları geçersiz kılmayacağını, bu kayıtlarda işçinin imzasının bulunmamasının da doğal olduğunu, bu nedenle puantaj kayıtlarının olduğu dönem bakımından bu kayıtlara itibar edilerek hesaplama yapılması gerektiğini ifade etmiştir.
Uygulamada fazla çalışma alacağının hesabında özellikle puantaj kayıtlarının önemli bir yerinin olduğu görülmektedir. Puantaj kayıtlarının imzasız olması bu kayıtların geçersizliğine yol açmayacağı gibi bu kayıtların olduğu dönem bakımından kayıtların aksinin ancak yazılı delil ile ispat edilebileceği istikrarlı şekilde ifade edilmektedir. Bir diğer ifadeyle puantaj kayıtlarının varlığında kayıtların ait olduğu dönemin aksi tanık deliliyle ispat edilemeyecektir.
Puantaj Kayıtlarında Çelişki
Öte yandan önemle ifade etmek gerekir ki, puantaj kayıtlarının da tüm dosya kapsamı ile uyumlu olması ve çelişki barındırmaması gerekir. Örneğin, işveren tarafından sunulan yıllık izin belgelerinde işçinin yıllık izinde veya işçi tarafından sunulan belgelerde işçinin raporlu olduğunun anlaşılması halinde bu durumların aksinin puantaj kayıtlarında görülmesi puantaj kayıtlarını çelişkili hale getirecektir. Bir diğer ifadeyle, fiili durum ile puantaj kayıtlarının uyuşmaması durumunda bu kayıtlara itibar edilemeyecek ve bu kayıtlar hükme esas alınamayacaktır. Nitekim Yargıtay 9. HD. 2012/28343 E., 2014/22155 K., 27.06.2014 T. kararında;
“Puantaj kayıtları ile işçinin izin kullandığına dair belgeler arasında uyum bulunmaktadır. Mahkemece, belgelere karşı davacının diyecekleri sorulmamıştır. Öncelikle anılan puantaj çizelgelerinin geçerliliği üzerinde durulmalı ve bu konuda anılan kayıtlar ile dosyadaki diğer belgeler arasında çelişki olup olmadığı araştırılmalı, bu hususlar karar gerekçesinde irdelenmelidir. Davacının anılan puantaj kayıtlarını kabul etmesi ya da kayıtların diğer bilgi ve belgelerle uyumlu olduğunun belirlenmesi durumunda, somut olayın özelliği de dikkate alınarak puantaj kayıtlarına itibar edilerek davacının fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil alacaklarına yönelik hesaplama yapılmalıdır. Bu konuda eksik incelemeyle hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.”
demiştir. Yargıtay özetle, puantaj kayıtları ile işçinin izin kullandığına dair belgeler arasında uyum bulunmadığını, bu sebeple tarafların bu belgelere diyeceklerinin sorulması, puantaj kayıtları ile dosyadaki belgeler arasında çelişki bulunup bulunmadığının araştırılması ve somut olayın özelliklerine göre değerlendirme yapılması gerektiğini ifade etmiştir.
Benzer Yargıtay 22. HD. 2013/13442 E., 2014/23494 K., 10.09.2014 T. kararında;
“Dosya içeriğine göre, davalı tarafça 04.01.2007-31.12.2007, 02.01.2008- 31.12.2008, 02.01.2009-31.03.2009 tarihleri arasındaki günlere ait işyeri giriş çıkış kayıtları ile çalışma dönemine ilişkin olarak davacının imzasını içerir ücret bordroları sunulmuştur. Davacının imzasını içerir ücret bordrolarının bir kısmında fazla mesai tahakkukunun yapıldığı anlaşılmaktadır, hükme esas alınan bilirkişi raporunda fazla mesai tahakkuku bulunup ihtirazi kayıt beyan edilmeksizin imzalanan bordro içeriğinin aksi bordro muadili yazılı bir belge ile ispatlanamadığından fazla mesai tahakkuku bulunan ayların hesaplama dışı bırakıldığı belirtilmiştir. Oysa ki bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması mümkün olup davalı tarafça dosyaya sunulan işyeri giriş çıkış kayıtları imzalı ücret bordrolarının aksini ispatlar, aynı kuvvette belge niteliğindedir. Hal böyle olunca davacının fazla mesai ücreti alacağının işyeri giriş çıkış kayıtları esas alınarak zamanaşımı defi de göz önünde bulundurularak hesaplanması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.”
demiştir. Fazla mesai ücretinin ispatında yazılı delilin varlığı durumunda tanık dinlenmezse de yazılı belgenin aksi bir başka yazılı belge ile de ispat edilebilir. Yargıtay kararında da ifade edilmek istenen budur. Puantaj kayıtları ile ücret bordroları arasında çelişki varsa imzalı ücret bordrosu ile aslında fazla mesai ücreti hesap edilemeyecek olan işçinin puantaj kayıtları ile fazla mesai alacağı çıkabilecektir.
Puantaj Kayıtları ile İşyerindeki Mesai Levhalarının Uyumluluğu
İş Kanunu 67'nci maddesinin 1 inci fıkrasına göre, işverenin işçilere günlük çalışmanın başlama ve bitiş saatleri ile dinlenme saatlerini duyurması zorunludur. Dolayısıyla puantaj kayıtlarının işyerlerine asılan ve mesai saatleri ile ara dinlenmeleri gösteren levhalar ile de uyumlu olması, birbirini doğrulaması gerekmektedir. Yargıtay 22. HD. 2013/3576 E., 2014/1718 K., 07.02.2014 T. kararında;
“Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı tek tanık anlatımına dayanılarak 45 dakika ara dinlenme mahsubu ile davacının fazla çalışma alacağı hesaplanmıştır. Dosya kapsamında bulunan fabrika personeli çalışma saatlerini gösterir levhada mesai saatlerinin hafta için beş gün 08:00-18:30 arası olduğu, 1 saat ara dinlenme ve iki kez 15 dakikadan oluşan çay molası verildiği yazılıdır. İmzalı puantaj kayıtları ve çalışma saatlerini gösterir levha uyarınca davacının 45 saati aşan çalışması bulunmadığından fazla çalışma alacağının reddi yerine kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.”
demiştir. Puantaj kayıtlarının çelişki barındırmaması ve işyeri kayıtları ile de uyumlu olması halinde puantaj kayıtları artık hükme esas alınabilecektir
İfade edilmesi gereken bir diğer husus ise, puantaj kayıtlarının imzasız olması durumunda, puantaj kayıtlarında çalışma başlangıç ve bitiş saatlerinin ve puantaj kayıtlarının ne şekilde tutulduğunun açıkça tespit edilmiş olması gerekir. Yargıtay 9. HD. 2007/27606 E., 2008/26201 K., 10.10.2008 T. kararında;
“Dosyada mevcut dijital kayıtlar incelendiğinde aylık olarak düzenlenip, günlük işe başlayış ve bitiş zamanını gösterdiği, çalışan işçinin imzasını veya yetkililerin onayını taşımadığı görülmektedir. Söz konusu kayıtların ne şekilde ve nasıl tutulduğu tespit edilmemiştir. Zira kayıtlar tartışmasız gerçeği yansıtıyorsa bu kayıtlara göre aksi halde dosyada mevcut delillere tanık beyanlarına göre fazla çalışma alacağı tespit edilmelidir. Yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi hatalıdır.”
demiştir. Önemle belirtmek gerekir ki, dosyaya sunulan puantaj kayıtları hakkında detaylı bir inceleme yapılmadan doğrudan bu belgelerin öncelenmesi doğru değildir. Puantaj kayıtlarının ne şekilde tutulduğu açıkça tespit edilmiş olmalıdır. En azından yetkili kimselerce onaylanmış ve mesai başlangıç ve bitiş saatlerinin de gösterilmiş olması gerekmektedir.
Kanaatimizce, puantaj kayıtları işverenin inisiyatifinde tutulan ve bu nedenle müdahale edilebilecek kayıtlardır. Uygulamada işveren tarafından tutulan puantaj kayıtları keyfi biçimde doldurulabilmekte, işçi işe daha erken gelmesine veya işten daha geç çıkmasına rağmen puantajların sanki işçi işe vaktinde gelip çıkmış gibi gösterilmek suretiyle doldurulduğu veya baskıyla işçilerden puantaj kayıtlarına imza alındığı görülmektedir. Dolayısıyla bu kayıtları hiçbir sorgulama yapmadan kabul etmek doğru olmayıp, bu kayıtlara ihtiyatlı bir biçimde yaklaşmak gerekmektedir. Kayıtların gerçeği ve doğruyu yansıtıp yansıtmadığını araştırmak ve nihayetinde somut olayın koşulları da değerlendirilmek suretiyle hâkim tarafından karar verilmesi gerekmektedir. Yargılama süresince yapılan tüm inceleme ve araştırmalara rağmen kayıtlara müdahale edildiği ispat edilemiyorsa, artık bu kayıtlara itibar edilmesi gerektiğini ifade etmek gerekir. Nitekim Yargıtay 22. HD. 2013/2616 E., 2014/935 K., 27.01.2014 T. kararında;
“Mahkemece bu tür kayıt sistemine işverence elle müdahale yapılabileceği ve bu belgelere itibar edilemeyeceği de belirtilmiş olup, yargılama sırasında kayıtlara işverence müdahale edildiği, kayıt dışında da çalışmalar bulunduğu veya kart bastırılmadan çalışma yaptırıldığı iddia ve ispat edilmediğine göre fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil alacakları hesaplanırken giriş çıkış kayıtları esas alınmalıdır.”
diyerek bu hususu vurgulamış, işveren inisiyatifinde tutulsa bile bu kayıtlara müdahale edildiği ispat edilemiyorsa artık puantaj kayıtlarına göre karar vermek gerekecektir.
İşçinin bizzat kendisi tarafından tutulan puantaj kayıtları kendisi bakımından dikkate alınamayacaktır. Yargıtay 9. HD. 2011/42917 E., 2013/15210 K., 21.05.2013 T. kararında;
“Somut olayda mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı tarafından ibraz edilen puantaj kayıtlarına göre 28.7.2008-28.3.2010 döneminde haftada 10 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Davacı mağaza müdürü olup ibraz ettiği bu puantajları bizzat kendisi oluşturmuştur. Bu belgelerin altında davalı işverenin başka yetkilisinin imzası bulunmamaktadır. Bu belge diğer işçiler açısından şirketi bağlayıcı olmakla birlikte müdür olan davacı açısından bağlayıcılığı yoktur. Davalı işveren tarafından bu döneme ilişkin ibraz edilen ücret bordrolarının tamamında fazla çalışma tahakkuku bulunmakta olup tamamı ihtirazi kayıt koyulmaksızın imzalanmıştır. Mahkemece davacının kendisinin oluşturduğu puantaj kayıtları yerine ihtirazi kayıt konulmadan imzalanan bu ücret bordrolarına itibar edilerek davacının fazla çalışma talebinin reddi gerekirken kabulü isabetsizdir.”
demiştir. Yargıtay her somut olay bakımından puantaj kayıtlarının ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğini ifade etmektedir. Karara konu olayda da ifade edildiği üzere mağaza müdürü bakımından muteber kabul edilmeyen puantaj kayıtları, diğer işçiler bakımından muteber kabul edilebilecektir.
Son olarak ifade etmek gerekir ki, puantaj kayıtları tutulduğu tarihler ile sınırlı olacak şekilde dikkate alınmalıdır. Örneğin puantaj kayıtları yılın belli dönemlerinde tutulmuş ve diğer dönemlerde tutulmamışsa artık tüm yıl bakımından hesaplama yapılması mümkün değildir. Bu sebeple puantaj kayıtlarının gösterdiği dönemler hassasiyetle belirlenmeli ve buna göre hesaplama yapılmalıdır.
Puantaj kayıtları oldukça önemli delillerden olup uygulamada sıkça karşımıza çıkmaktadır. Puantaj kayıtları ile ilgili dikkat edilmesi gereken pek çok husus ve ayrıntı yukarıda ifade edilmiştir. Bazı dokunuşlar bir davanın kaderini değiştirebilir. O halde iş davalarında hem işçilerin hem de işverenlerin profesyonel bir hukuki hizmet almasını tavsiye etmekteyiz.
Comments