Borçlunun hacizden ya da iflasın açılmasından önce mal kaçırmak amacıyla yaptığı hileli tasarrufları iptal etmek için açılan davaya tasarrufun iptali davası denir. Biz de bu yazımızda genel hatları ile kısaca tasarrufun iptali davası hakkında bilgi vereceğiz.
Kimler Tasarrufun İptali Davası Açabilir?
Alacağını icra takibi ile elde edemeyen ve elinde borç ödemeden aciz vesikası bulunan alacaklı tarafından açılabilir. Borç ödemeden aciz vesikası; geçici borç ödemeden aciz vesikası, kesin borç ödemeden aciz vesikası fark etmeksizin iptal davası açma yetkisi vermektedir. Borç ödemeden aciz vesikası bu davanın özel dava şartıdır.
Kimlere Karşı Tasarrufun İptali Davası Açılabilir?
Tasarrufun iptali davasında davalılar İİK m.282’de sayılmıştır. Borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları ve ayrıca bunlardan başka kötü niyet sahibi üçüncü kişiler de, tasarrufun iptali davasında davalı tarafını oluşturmaktadır.
Borç Ödemeden Aciz Vesikası Hangi Durumlarda Verilir?
Paraların paylaştırılması sonucunda alacağını tamamen alamamış olan alacaklıya, ödenmeyen alacak kesimi için borç ödemeden aciz belgesi verilir. Aciz belgesi hiçbir harç ve resme tabi değildir, icra müdürü aciz belgesini kendiliğinden düzenleyip alacaklıya verir. Borç ödemeden aciz vesikası bu davanın özel dava şartıdır. Haciz sırasında borçlunun haczi mümkün olan birkaç malı olmakla birlikte yapılan kıymet takdirine göre takip konusu alacağı ve giderleri karşılamaya yetmeyeceğini gösteren haciz tutanağı borç ödemeden aciz vesikası hükmünde sayılır. Borç ödemeden aciz vesikası davanın her aşamasında sunulabilir.
Tasarrufun İptali Davasında Yargıtay’ın Ele Aldığı Diğer Dava Şartları
Yargıtay’a göre; borçlu hakkında kesinleşmiş bir icra takibinin bulunması, alacaklı ile borçlu arasında gerçek bir borç ilişkisinin mevcut olması ve iptale konu tasarrufun borcun doğumundan sonra gerçekleştirilmiş olması tasarrufun iptali davası bakımından aranması gereken diğer özel dava şartlarıdır.
Tasarrufun İptali Davası Hak Düşürücü Süre
Dava, İİK m.284 uyarınca tasarruf tarihinden itibaren 5 yıllık hak düşürücü süreye tabidir.
Tasarrufun İptali Davasına Konu Olabilecek Tasarruf İşlemleri Nelerdir?
Kanunda tahdidi olarak sayılmış herhangi bir tasarruf işlemi listesi olmadığından bu konu doktrin görüşleri ve Yargıtay kararları doğrultusunda örneklendirilebilecektir.
Devredilen şirket hisseleri
Anlaşmalı boşanma protokolü uyarınca devredilen mallar
Borçlunun mal varlığındaki artışı önleyen işlemler (Mirası reddetme gibi)
Borçlunun aleyhine açılan tapu iptal ve tescil davasını kabul etmesi
İnançlı işlemler
Alacağın temliki
Borçlunun tenkis davası açmaktan kaçınması
Borçlunun kanun yollarına başvurmaktan kaçınması
Borçlunun muvazaalı borç ikrarında bulunması
Kişisel hakların tapuya şerh verilerek güçlendirilmesi
Taşınır-taşınmaz satışı
Bunlar yalnızca örnek olarak verilmiş olup, burada tasarruf salt hukuki işlem olarak anlaşılmayacağından alacaklıların zarar görmesi amacıyla yapılan işlemlerin tümü bu kapsam değerlendirilip tasarrufun iptali davasına konu olabilir.
Hukuki her olayın kendi çerçevesinde özel olarak ele alınması gerektiği ve bunun hukuki bilgilerin ışığında alanında yetkin avukat eliyle yapılmasının hak kayıplarınızın önlenmesi adına önemli olduğu unutulmamalıdır.
Comments