İnsanların olduğu gibi hayvanların da haklarının olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Uluslararası bir belge mahiyetinde olan Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi’ne göre, hayvanların doğal ortamlarda yaşama ve üreme hakkı ve saygı görme hakları vardır. Yine bu belgeye göre zorunluluk arz etmedikçe hayvanların öldürülmesi, kötü muameleye maruz bırakılması suç kabul edilmelidir. Bu ilkeler aşağıda bahsedeceğimiz Hayvanları Koruma Kanunu’nda da zikredilmiştir.
Türkiye’de de hayvanlara dair Kanun bulunmaktadır. Özellikle hayvanların insanların vicdan ve insafına terk edilmeleri hayvanların öldürülmelerine veya zarar görmelerine yol açabilir. Ülkemizde 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu aslında eski bir tarih olan 01.07.2004 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Ancak son yıllarda hayvanlara yönelik eylemlerin artması ve Kamuoyunda çok fazla gündem olması Kanunda bazı yeni düzenlemelerin yapılmasını da gerekli kılmıştır.
Hayvanları Koruma Kanunu’nun amacı, hayvanların rahat yaşamlarını ve hayvanlara iyi ve uygun muamele edilmesini temin etmek, hayvanların acı, ıstırap ve eziyet çekmelerine karşı en iyi şekilde korunmalarını, her türlü mağduriyetlerinin önlenmesini sağlamaktır. Bu kapsamda idari ve adli cezalar öngörülmüştür. Bu amaçla Kanunun 14. maddesinde hayvanlar ile ilgili yasaklar düzenlenmiş olup bu yasaklar şöyledir: Hayvanlara kasıtlı olarak kötü davranmak, dövmek, aç ve susuz bırakmak, aşırı soğuğa ve sıcağa maruz bırakmak, bakımlarını ihmal etmek, fiziksel ve psikolojik acı çektirmek; hayvanları, gücünü aştığı açıkça görülen fiillere zorlamak; hayvan bakımı eğitimi almamış kişilerce ev hayvanı satmak; ev hayvanlarını on altı yaşından küçüklere satmak; hayvanların kesin olarak öldüğü anlaşılmadan, vücutlarına tedavi maksatlı olmayan müdahalelerde bulunmak; kesim hayvanları ve 4915 sayılı Kanun çerçevesinde avlanmasına ve özel üretim çiftliklerinde kesim hayvanı olarak üretimine izin verilen av hayvanları ile ticarete konu yabani hayvanlar dışındaki hayvanları, et ihtiyacı amacıyla kesip ya da öldürüp piyasaya sürmek; kesim için yetiştirilmiş hayvanlar dışındaki hayvanları ödül, ikramiye ya da prim olarak dağıtmak; tıbbi gerekçeler hariç hayvanlara ya da onların ana karnındaki yavrularına veya havyar üretimi hariç yumurtalarına zarar verebilecek sunî müdahaleler yapmak, yabancı maddeler vermek; hayvanları hasta, gebelik süresinin 2/3’ünü tamamlamış gebe ve yeni ana iken çalıştırmak, uygun olmayan koşullarda barındırmak; hayvanlara cinsel saldırıda bulunmak veya tecavüz etmek; sağlık nedenleri ile gerekli olmadıkça bir hayvana zor kullanarak yem yedirmek, acı, ıstırap ya da zarar veren yiyecekler ile alkollü içki, sigara, uyuşturucu ve bunun gibi bağımlılık yapan yiyecek veya içecekler vermek; Bakanlıkça belirlenen tehlike arz eden hayvanları üretmek, sahiplenmek, sahiplendirmek, barındırmak, beslemek, takas etmek, sergilemek, hediye etmek ve bunların ülkemize girişini, satışını ve reklamını yapmak; hayvanlara işkence yapmak veya acımasız ve zalimce muamelede bulunmak; ev hayvanını terk etmek.
Hayvanlara Yönelik İdari Para Cezasını Gerektiren Eylemler
Hayvanları Koruma Kanunu’nun 28. maddesinde idari para cezaları düzenlenmektedir. Kanunun bu maddesine göre Kanunda sayılan bazı eylemler idari para cezasını gerektirmektedir. Örneğin, Kanunun 4. maddesine göre, kedi ve köpek sahipleri, hayvanlarını dijital kimliklendirme yöntemleriyle kayıt altına aldırmakla yükümlü olup bu yükümlülüğe aykırı davrananlar hakkında hayvan başına bin iki yüz Türk lirası idari para cezası verilecektir. Bir örnek daha vermek gerekirse, Kanunun 21. maddesine göre, bir hayvana çarpan ve ona zarar veren sürücü, onu en yakın veteriner hekim ya da tedavi ünitesine götürmek veya götürülmesini sağlamak zorunda olup bu yükümlülüğe aykırı davrananlar hakkında hayvan başına bin beş yüz Türk lirası idari para cezası verilecektir.
Değişiklik öncesinde Hayvanları Koruma Kanunu hayvanlara yönelik işlenen her türlü eylem için yalnızca idari para cezası verilebileceğini düzenlerken Kanuna 09.07.2021 tarihinde eklenen maddeler ile Ceza hukukunun temel ilkelerinden olan suç ve cezada kanunilik (belirlilik ve öngörülebilirlik), ölçülülük ve orantılılık ilkeleri ile cezanın caydırıcılığı dikkate alınarak, hayvanlara karşı gerçekleştirilen bazı fiiller “kabahat” kapsamından çıkarılıp “suç” olarak düzenlenmektedir.
Hayvanlara Yönelik Adli Cezayı Gerektiren Eylemler
Adli cezalar ise Kanunun 28/A maddesinde düzenlenmiştir.
1) HAYVAN ÖLDÜRME SUÇU: Bir ev hayvanını veya evcil hayvanı kasten öldüren kişi altı aydan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Burada Kanununun 12 ve 13. maddelerinde sayılan bazı istisnai hallerde hayvanların öldürülmesi suç olarak kabul edilmemiştir. Bir diğer ifadeyle hayvan kesimleri, tıbbi ve bilimsel gerekçelerin varlığı halinde hayvanlar öldürülebilecektir. İfade edilmesi gereken bir diğer husus ise, hayvanın kasten öldürülmesi suçun manevi unsurudur. Taksirle hayvan öldürmek suç değildir. Örneğin, trafikte bir hayvanı taksirle öldüren kişi bakımından Kanunda adli bir ceza öngörülmemiştir.
Kanun nesli yok olma tehlikesi altında olan hayvanlar bakımından ayrı bir düzenleme yapmıştır. Düzenlemeye göre, nesli yok olma tehlikesi altında olan bir hayvanı öldüren kişi bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası; bir hayvan neslini yok eden kişi beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
2) HAYVANA CİNSEL SALDIRIDA BULUNMA VEYA TECAVÜZ ETME SUÇU: Hayvanlara cinsel saldırıda bulunan veya tecavüz eden kişi altı aydan üç yıla kadar hapis ve yüz günden az olmamak üzere adli para cezası ile cezalandırılır.
3) HAYVANA İŞKENCE YAPMA VEYA ACIMASIZ VE ZALİMCE DAVRANIŞTA BULUNMA SUÇU: Bir ev hayvanına veya evcil hayvana işkence eden veya acımasız ve zalimce muamelede bulunan kişi altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Örneğin, hayvanı tekmelemek veya günlerce susuz bırakmak madde kapsamında cezalandırılmayı gerektirmektedir.
4) HAYVAN DÖVÜŞTÜRME SUÇU: Hayvanları dövüştüren kişi üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır.
CEZANIN ARTIRILARAK VERİLMESİ: Yukarıda sayılan suçların suçların birden fazla hayvana karşı aynı anda işlenmesi durumunda verilecek ceza yarı oranında artırılır. Yukarıda sayılan suçların veteriner hekim, veteriner sağlık teknisyeni, hayvan koruma gönüllüsü, hayvan koruma derneği üyeleri, hayvan koruma vakfı üyeleri veya hayvanlara bakmak yahut onları korumakla görevlendirilen kişiler tarafından işlenmesi durumunda verilecek ceza yarı oranında artırılır. Buradaki amaç hayvanların korunması ve gözetimi noktasında daha hassas olmaları beklenen kişilerce bu suçların işlenmesi durumunda bu kişilerin daha ağır bir cezayla cezalandırılmalarını sağlamaktır.
SUÇUN SORUŞTURULMASI: 28/A maddesinin 8. fıkrasında hayvanlara yönelik suçların soruşturulması bakımından farklı bir usul getirilmiştir. Hükme göre, sahibi tarafından işlenen suçlar da dahil olmak üzere bu maddede belirtilen suçların işlenmesi halinde soruşturma yapılması Tarım ve Orman Bakanlığının il veya ilçe müdürlükleri tarafından Cumhuriyet başsavcılığına yazılı başvuruda bulunulmasına bağlıdır. Bu başvuru muhakeme şartı niteliğindedir. Suçüstü halinde ise soruşturma genel hükümlere göre yapılır. Ancak öldürme, cinsel ilişkide bulunma, işkence etme veya acımasız ve zalimce muamelede bulunma ve dövüştürme suçlarının başka bir kişi tarafından sahipli hayvana karşı işlenmesi halinde hayvan sahibinin şikayeti üzerine de soruşturma yapılır.
SUÇ İŞLENEN HAYVANA NE OLACAĞI: Maddede düzenlenen kabahatlere konu olan ve 24 üncü madde uyarınca el konulan kedi ve köpekler ile Bakanlıkça uygun görülen diğer hayvanlar koruma altına alınarak bakımevi bulunan en yakın belediye tarafından hayvan bakımevine götürülür. Burada amaç hayvanların işlenen fiilin olumsuz sonuçlarından etkilenmemeleri ve etkiyi en aza indirmektir.
SUÇUN KONUSU OLAN HAYVANIN TESPİTİ: Kanunun 28/A maddesinin gerekçesinde ifade edildiği üzere, suçun konusunu oluşturan ev hayvanı ve evcil hayvanı tespit edilirken Kanunun 3 üncü maddesindeki tanımlar esas alınacaktır. Buna göre; öldürme, işkence, acımasız ve zalimce muamelede bulunma suçları bakımından “ev hayvanı”, gerçek veya tüzel kişiler tarafından özellikle evde, iş yerlerinde ya da arazisinde özel ilgi ve refakat amacıyla muhafaza edilen, bakımı ve sorumluluğu sahiplerince üstlenilen her türlü hayvan şeklinde; “evcil hayvan” ise insan tarafından kültüre alınmış ve eğitilmiş hayvanlar şeklinde anlaşılmalıdır. Örneğin, yabani hayvan olmakla birlikte, ev, iş yeri veya arazide özel ilgi ve refakat amacıyla veya ilgili mevzuatı uyarınca verilen izinle muhafaza edilen, bakımı ve sorumluluğu sahiplerince üstlenilen papağan, geyik ve yaban keçisi gibi hayvanlar “ev hayvanı” olarak suçun konusu olabilecektir. Bunun gibi kedi veya köpek, sahipsiz bile olsa, insan tarafından kültüre alınmış bir tür olarak “evcil hayvan” sıfatıyla suçun konusu olabilecektir.
Comments